- "Peki insanlar nerede?" dedi Küçük Prens. " İnsan kendini çölde
çok yalnız hissediyor."
- " İnsanların içinde de öyle hissedersin ." dedi yılan . "Arada pek
fark yoktur."
Yalnızlık , kalabalığın ortasında kaybolduğun , sesini duyuramadığın , dokunuşlarını hissettiremediğin , karanlık ve mutsuz bir duygudur çoğu zaman.
Zaten tarifi de hep böyle yapılmaz mı ? Yalnızlık deyince akla; güçsüzlük , çaresizlik ve kimsesizlik gelir. Bir bakıma doğrudur , çünkü içine düşülen bu sıkıntılı dönemde , genellikle psikolojik çöküntü hâli , ruhsal ve bedensel stres yaşanır.
Aslında iki önemli iletişim mekanizmasını aktif ve sağlıklı kullanamamaktan doğar yalnızlık. İnsan hem kendisi hem çevresiyle mesafeli ve problemli bir ilişki kurarken , farkında olmadan dış dünyaya , özellikle de kendine yabancılaşır. Sonra herhangi bir çözüm arayışına girmeden , yalnızlığı kabullenir ve onu yaşamaya başlar. Yaşadıkça da acı çekmeye ... Buna göre acı çekmek kendi seçimidir ancak dışardan görünen , acıklı , masum bir boyun eğmeden ibaret hastalıklı yalnızlıktır.
İçimize dönmedikçe ve kendimizi dinlemedikçe bulunduğumuz durumu bastırmaya çalışarak daha da karışık bir kısırdöngüye sürükleniriz , çünkü sessiz kalınca ; yaşadığı hayattan memnun olmayan ruhumuz , bize sürekli isteklerini sıralayacaktır . Bu çok eziyet verici bir durumdur . Bu yüzden korkar ve kaçarız . Oysa amaçlı ve üretken olunursa yalnızlık aşılabilir , çünkü ruhen tatmin olmuş , yaşadığı hayattan eksikleriyle de olsa şikayet etmeyen kişilerin yalnızlığı , güzel düşüncelerin ortaya dökülmesine , güzel becerilerin sergilenmesine vesile olabilir.
Hatta içiyle ve çevresiyle iletişimi iyi olan bir takım insanların bu sayede sanatla buluşması pek aşina olduğumuz durumlardandır.Sanatçı için yalnız kalmak , ruhunun derinliklerinde var olan güzelliklerin açığa çıkması ve etrafa ışıltılar saçması için yakalanmış en ideal fırsattır.Yani yalnızlığın bir ucunda dünyadan koparken , öbürucunda daha sıkı bağlanırız.
Bir başka bakışla , onu zorunluluk olmaktan çıkarıp tercih haline getiririz.Hatta bu bilinçli tercih , kimi zaman bizi olgunlaştırıp geliştiren bir kuvvet derecesindedir. Dünyanın ve insanlığın acımasız yanlarını tanımadan karşılıksız olarak yapılan iyi niyetli yaklaşımların sonu , menfaat yüklü üzüntü ve hüsranlarla kaplanınca , iyiliğe adanmış en güzel fedâkarlık duygularınızı feda ederek , yalnızlığa bürünebilir ve bir nevi savunma mekanizması olarak kendinizi koruyabilirsiniz.
Etrafın yönettiği , kalabalıklar içinde mutsuz biri değil , 'yalnızlığıyla beraber' olan mutlu biri haline gelirsiniz.Kendi tenhalığından memnun olarak hayatını mantıklı , bilinçli ve üretken biçimde sürdüren kişi , bu ıssızlıktan duyduğu özel haz sayesinde daha da güçlenir.
Sonuç olarak ;kendi kararları doğrultusunda gerektiği kadar başkalarıyla olup gerektiğinde nefes almak için tekrara çekilir kabuğuna.Bu onun tercihinden başka bir şey değildir !
► 6:22► 6:22
YanıtlaSilwww.youtube.com/watch?v=9mGqfzL6D6U
21 Şub 2008 - AkrepPortal tarafından yüklendi
Yalnızlık Kutsaldır - Farid Farjad www.akreportalnet.com www.seyrusefa.net www.egitimcafe.com